Sezgi, Sezgi ve Sezgi.
Bir Kristal seçmek basit olmalı.
En iyisi yüreğinle akmaktır. Düşünmek ve okumak yok.
Neden?
Kendinize kalbinizle akmaya izin verdiğinizde, bugün sizin için doğru olan Kristale çekileceksiniz. Kristallerle bir sonraki karşılaşmanızda seçiminiz muhtemelen değişecektir
Dengesizliğin, duygunun veya ağrının nedeni veya kaynağı farklı olduğundan, aynı öneriye sahip farklı insanlar farklı Kristallere çekilecektir: Örneğin, Ametist birçok kişi için baş ağrısını hafifletir, bunun nedeni muhtemelen günlük yaşamın stresi olmasıdır. . Ancak baş ağrısı gözler, boyun, kulaklar veya başka bir şeyden kaynaklanıyorsa Ametist ağrıyı dindirmeyecektir çünkü bu sebeple bağlantılı değildir. Sezgisel olarak seçim yaptığınızda, acının nedeni ile bağlantılı olan türe çekileceksiniz. Duygusallık, özgüven vb. için de aynı şey geçerli.
Farklı insanlar, aynı Kristale farklı nedenlerden dolayı ilgi duyacaktır: Örneğin, bazıları ihtiyaç duydukları iç huzur nedeniyle, bazıları odaklanma özellikleri nedeniyle, bazıları ise diş sorunları nedeniyle Florit’e ilgi duyacaktır.
Sizin Kristali mi seçtiğinizden yoksa Kristalin mi sizi seçtiğinden emin değiliz.
İlginizi çeken Kristalleri toplayın
2 farklı Kristali veya daha fazlasını birleştirebilir, size doğru gelen şeyle akabilirsiniz.
Bir dizi Kristalin yanında dururken, bir veya daha fazla Kristal ilginizi çekebilir. Onu elinize alın ve eğer kendinizi rahat hissediyorsanız, o sizindir. Kristalleri seçmenin en iyi yolu sezgidir. Renginden, biçiminden, size verdiği histen ya da o Kristali gözünüzde özel kılan herhangi bir şeyden dolayı bir kristale ilgi duyabilirsiniz.
Bir Kristal seçerken onu tutun ve hissedin. İlginizi çeken, tutmak istediğinizi düşündüğünüz bir Kristal seçmelisiniz. Elinizde serbestçe tutun ve nasıl hissettiğinizi görün. Her kristalin kendine ait bir enerjisi vardır. Bu nedenle size ve enerjinize iyi gelecek kristali arayın. Kristali hissine, biçimine, rengine veya kalitesine göre seçin; sezgisel izlenim en önemlisidir.
Sezginin nasıl çalıştığını görmek şaşırtıcı. İnsanlar her zaman etkilendikleri ilk Kristale geri dönerler. En şaşırtıcı vakalar, yaklaşık 20 kilogram aynı takla taşlarıyla dolu devasa bir sepetin önünde duran insanlardır. Bir taş alırlar, ona bakarlar ve bir nedenden dolayı yeterince iyi olmadığına karar verirler, onu tekrar sepete koyarlar ve daha güzelini aramaya devam ederler. Ellerini binlerce taşın arasında gezdirdikten sonra birini seçerler ve bunun ilk başta aldıkları taşla aynı olduğunu görürler. Bu noktada çoğu insan çok şaşırır ama yine de istemediğini geri koyar ve aynı şeyi üçüncü kez eline aldığını görünce şaşkına döner.
Bu insanlar ön sezgilerini dinlemediler ve sadece “daha iyi” bir taş bulmaları gerekiyordu. Binlerce taştan birinin sürekli olarak onlara “gelmesi”, her taşın birisine ait olduğu fikrinin yanı sıra sezgilerimizin de nasıl çalıştığını kanıtlar. En şüpheci bile böyle bir deneyimden etkilenir.
Kendinizi çok sayıda taşla karşı karşıya bulabilirsiniz ve satın alma niyetinize rağmen satın almak istediğinizi bulamayabilirsiniz. Aynı yere bir sonraki ziyaretinizde istediğiniz sayıda taş bulabilirsiniz. Bunlar daha önceki ziyaretinizde orada olan ancak sizin göremediğiniz taşlar olabilir.
İstediğiniz kristali bulamadığınız günler vardır. Sezginizi dinleyin, herhangi bir taşa ilgi duymuyorsanız satın almayın.
Kristal elinizde “canlı” hissetmelidir. yani iyi hissediyorum. Belirli bir kristali seçtiğinizde, o sizinle uyum içinde çalışır; dolayısıyla belirli bir kristali tercih edersiniz.
Deneyimlerimiz bize sezgisel seçimin genellikle doğru olduğunu öğretti. Sezgilerine göre bir taş seçen binlerce kişi, taşın özelliklerinin o dönemde tam da ihtiyaç duydukları özelliklerde olduğunu görünce şaşırdı.
Sezgisel seçime ek olarak, elbette belirli bir amaca yönelik bir taş da seçilebilir, ancak o zaman bile taşın size hitap etmesi önemlidir. Belirli bir amaç için bir taş arıyorsanız, o amaca hizmet eden bir dizi taşa bakın ve içlerinden birini sezgiyle seçin.
Sezgisel seçim iki ana nedenden dolayı önemlidir. Öncelikle örneğin bir baş ağrısı problemini çözmek için bir taş istediğimizde genellikle baş ağrısının gerçek sebebini bilmeyiz. Baş ağrısı basınçtan, gözler, dişler, sinüslerdeki bir problemden ya da başka bir nedenden kaynaklanabilir. Genellikle sezgisel seçim, taşın ağrının kaynağına bağlanmasına yol açacaktır. İkincisi, enerjinizi kullanıp seçim yapma çabasını göstermeniz ve işi sizin yerinize başkasının yapmasına izin vermemeniz de önemlidir.